BOŞANMA DAVASINDAKİ

NAFAKA ÇEŞİTLERİ NEDİR? (4)

 

 

 

                                       İŞTİRAK NAFAKASI NEDİR?

 

 

         Çocuklar için ise "iştirak nafakası" vardır. Yani eşler arasında bu tedbir ve yoksulluk nafakası olmasa bile, çocuğun büyüyüp topluma katılması için gereken masrafları karşılamak adına, iki tarafın da katıldığı nafaka ödenir. Hâkim, taraflardan birinin bunu ödeyememe durumu olduğunu takdir ederse, tek taraflı olarak, örneğin sadece babanın ya da sadece annenin bu masrafları karşılamasına karar verebilir. Tabii tarafların yine mali durumuna göre bu kararı verir. 

 

TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 182.-

        Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler.
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
Hâkim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

 

 

                     İŞTİRAK NAFAKA BELİRLENİRKEN

                             NELER DİKKATE ALINIR?

 

" TMK'nun 182/2 maddesine göre boşanma veya ayrılık durumunda, velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. 

Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Dolayısı ile boşanma davasında iştirak nafakası istenmemiş olsa bile sonradan bu istem gündeme getirebilir. Mahkemece bu yön kabul edilmekle birlikte davalı babanın ekonomik durumunun zayıf olması nedeniyle iştirak nafakası ödeyemeyeceğine ilişkin gerekçesi yasal dayanaktan yoksun olup kabul edilebilir nitelikte değildir. 

Her ne kadar davalının ekonomik düzeyi düşük ise de davacı annenin de çalışmayıp akrabalarının yardımı ile çocuklarına baktığı belirlenmiştir. Bu durumda davalı babanın sosyal ve ekonomik gücü oranında küçüklerin bakım ve eğitim giderlerine katkıda bulunması zorunludur. Davalının tespit edilen ekonomik durumu sadece nafakanın miktarını tayinde rol oynar. Sonuç olarak mahkememe, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile küçüklerin yaş, eğitim ve bakım giderlerine (TMK mad.330) dikkate alıp hakkaniyet ölçüsünde iştirak nafakası taktir etmelidir." (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin  06.10.2015 tarih ve 2005/10616 esas ve 2005/ 9673 karar sayılı ilamı)