SAKLI GÜZELLİK: DÜLDÜL

Sizlere bugün bir dağın insanı baştan çıkaran kışkırtıcı öyküsünü nasıl anlatmalıyım derken Osmaniye'nin Düziçi İlçesindeki Düldül Dağı için söylenen bir tabirle söze başlamak istedim.

Yöre halkının Düldül dağı için münasip gördüğü sıfat : "Gelin Gibi süzüldüğüdür."

Bizim Düldül'ün bakmayın siz öyle "yeni gelmiş gelin gibi " süzüldüğüne.

Düldül dağı iri gövdesi ile hareketsiz gibi dursa da onun ruhunda ne fırtınalar estiğini bilen bilir….

Gelin gibi nazlı nazlı göz süzen bizim Düldül 'e nereden bakarsanız bakın başka bir güzellik gözünüze ilişir mest olursunuz.

Düziçi ilçe merkezinden bakınca Düldül Dağının zirvesi sivri bir kalem ucu gibi yada Sanki bir piramit başı gibidir.

Düziçi Ovasının batısındaki köylerden Düldül'e bakınca bilinen sipsivri zirvesi adeta törpülenmiş gibi görünür.

Andırın İlçesinden bakarsanız da yine bir başka güzel görürsünüz.

Doğu Akdeniz'de Osmaniye'nin Düziçi İlçesi sınırları içindeki 2245 metre yüksekliğindeki bu muhteşem dağın ne de çok meraklısı,ne kadar çok aşığı varmış meğer… bizim taze gelin dillere destanmış da haberimiz yokmuş.

Geçmiş yıllarda bir tırmanmamızda Çağşak denilen 1540 metre yükseklikteki yerde bizi Osmaniye-Hatay ve civarının 120 ye yakın izcileri karşıladı. Düldülü çok önceden keşfetmiş bu ziyaretçiler bu sene Dokuzuncu Düldül dağı tırmanışı için bir gün önceden Düldül'ün koynunda kamp yapmışlar.Çadırları hala bir sonraki gece konaklaması için sökülmemiş bekliyordu.

Çağşak vadisine girildiğinde bu taze gelinden etrafa saçılan kışkırtıcı o nefis kekik kokusunu uçmasın da uzun süre kalsın diye ruhunuza çekerek depo edip koklamalıydınız.

Bir dağın bütün vadisinin insanı sarhoş eder bir havada kekik koktuğunu ilk defa gördüm…

Yeni doğmakta olan gün ışığının tetiklemesi ile koynunda yatan izcileri bu saklı güzelin o seher vaktinde kahvaltı kuyruğunda nasıl kendinden geçirip mest ettiğini size nasıl anlatmalıyım?

Gördüğüm kızlı -oğlanlı bu izci grubu sanki dünyanın değil de cennetin sakini gibi geldi bana o gün.

BAŞ KONUŞ

Baş konuş Düldül'e tırmanmak için araçla gidilebilecek en son yayla yeri.Yayla adına yani Baş konuş Kelimesindeki duruluğa,güzel Türkçeye dikkatinizi çekiyorum.En son konulacak yer manasında olsa gerek.

Buradan sonra zirveye kadar yaya olarak tırmanacaksınız.

Baş konuş'un yaylacıları vakti gelmediği için yayladaki yerini almamış ama çadır konduracakları yerlerdeki çatmaları yerli yerinde onları bekliyor..Hatta birisi çardağını da kurmuş bile. Sadece çardağının üstündeki haymanın dalı eksik o kadar…

Baş konuş Yaylasının şırıl şırıl akan pınarı Düldül'ün tepesine çıkmak için su alacağınız son noktayı da işaret ediyor size. Baş konuş'tan yukarıda Düldül'ün zirvesine tırmanırken arada içecek su bulmak imkansız. Baş konuş 'da su ikmalini yapın lütfen. Baş konuş 1700 metre yükseklikte bir bölge.

Baş konuş vadisinden bakınca Düldül'ün zirvesi çok yakın gibi görünür insana. Ama gördüğünüz aslında zirve değildir. Her gördünüz tepeyi Zirve sanarak dinlenmek suretiyle kendinizi yormadan yaklaşık üç saat sonra en az üç tepe aşarak Doğu Akdeniz'in damına yani Düldül dağının zirvesine çıkıyor 2245 metre yüksekliğindeki zirveden eğer çokça eksik olmayan sise yakalanmamışsanız doya doya muhteşem manzaraları izliyorsunuz.

Aslantaş Barajı,Berke Barajı,Düziçi, Kadirli,Maraş'ın Ahır dağı,kuzeyde Andırın, Güneyde İskenderun körfezi,Ceyhan, Adana'ya kadar sonsuzluk hissi veren bir ufuk çizgisi bulutların üstünden sizi adeta çileden çıkarıyor.

HZ.ALİ'NİN ATI

Düldül dağının küçük kardeşi başka bir dağ olan Eğri Düldül Kuzey tarafta görünüyor. Rivayete göre Hz Ali atı Düldül ile zirvede iken sıçrayacağı bir yerlere bakmış ve "eğil mübarek" dediğinde en yakın dağ Eğri Düldül'ün başı Hz.Ali'nin bulunduğu Düldül'ün zirvesine doğru eğilmiş.

Hz.Ali de atını Düldül'ün zirvesinden kendisine doğru hürmeten eğrilerek yaklaşan bu Eğri Düldül'ün başına sürmüş derler.

Bildiğiniz gibi Düldül adı Peygamberimiz Hz. Muhammed'in kendisine hediye edilen ve onunda amcasının oğlu, aynı zamanda damadı ve dördüncü Halife Hz.Ali'ye hediye ettiği katırın (atın) da adı olarak bilinir.

Peygamberimizin, Hz.Ali için: "Dünya ve ahirette benim kardeşim" dediği bildirilir.

Hz.Ali'ye yakışan heybeti , emsalsiz güzelliği ve insanı mest eden kokusu ile bu saklı güzel Düldül de acaba " cennet dağı" olarak bilinen Uhut Dağı gibi bir mübarek dağ mıdır ne dersiniz?

TAŞ BEŞİK

Düldül'ün zirvesindeki beşiğe benzediği için o adla anılan kaya parçası "taş beşik" şu günlerde define arayanlar tarafından tahrip edilmiş.

Düldül bin bir çeşit şifalı otu, demlenince altın sarısı renge bürünen mis kokulu yayla çayı, 14 çeşitten fazla kekiği,çirişi, ve benzeri bin bir çeşit otu ile bir muhteşem bir bitki müzesi.

Her sene Alman ve Amerikalı araştırmacılar haftalarca bu saklı güzelde inceleme yapıp buldukları bitkilerden numune alarak ülkelerine dönerlermiş.

Bu bilgiyi bizimle ellinci defa Düldül'e tırmanan rehberimiz Zeki Kanlı'dan öğrendik.

Ayrıca Düziçi Belediye Başkanı Ökkeş Namlı'nın Düldül ile ilgili büyük bir projesi var.Teleferik ile Düldül'e çıkma düşüncesi eğer gerçek olursa muhteşem bir olay olacak demektir.Hayali bile cihana değer bir çalışma.Kim bilir belki de keşfedilen Dumanlı'dan sonra Düldül de dünyanın en güzel yamaç paraşütü ile atlama yeri haline gelebilir.

Düldül'ün zirveye en yakın araçla varılacak yeri olan Baş konuş yaylası Çotlu Köyünden 9 km uzaklıkta. Çotlu'da Düziçi'ne 18 Km. Yani 27 Km sonra Baş konuş'tasınız. Bu noktadan itibaren zirveye ulaşmak için kendinizi yormadan 3 saat yolunuz kalıyor.Ha gayret…İnanın değer.

Av. Ahmet ÇOLAK